16 Eylül’de Antalya’da yaşanan olayda, Türkiye’ye tatil için gelen Belçikalı turist çift Kim ve Warre Mergits, ülkelerine dönmek için geldikleri Antalya Havalimanı’nda valizlerinde bulunan, kıyafet ve poşete sarılı 3 taştan şüphelenilmesi nedeniyle gözaltına alınmıştı.
Taşların, Antalya Müze Müdürlüğü’nce yapılan inceleme sonucunda Roma Dönemi’ne ait olduğu öğrenilmiş, gözaltına alınan turistler daha sonra adli kontrolle serbest bırakılmış ve çifte yurt dışına çıkış yasağı getirilmişti.
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz süreçle ilgili bilgi verdi, konu hakkındaki yargı sürecinin devam ettiğini aktardı.
“ROMA DÖNEMİ’NE TARİHLENDİĞİ TESPİT EDİLDİ”
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz konuyla ilgili, “Ülkemizde 2863 sayılı ‘Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’ kapsamında tarihi eser niteliğindeki eserler devlet malı niteliğinde ve bunun yurt dışına çıkarılması yasak. Tabi, şimdi çıkarılan bir küçük parça olarak insanlar tarafından algılanabilir ama onlar çok önemli eserlerin birer parçası olabilir. Arkadaşlarımızın yaptığı incelemelerde eserlerin Roma Dönemi’ne tarihlendiği tespit edilmiştir. Tabii, havalimanında, bu tespit edildikten sonra müze uzmanlarımız olay yerine intikal etmişlerdir. Eserlerin, tarihi eser olduğu tespit edildikten sonra biz hemen eserleri koruma altına alıp müzemize kaldırdık. Sonrasını ise konuyu yargı süreci için, emniyet mensuplarımıza bıraktık” İfadelerini kullandı.
“GEREKLİ ÇALIŞMA VE TAKİBİ YAPIYORUZ”
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kaçakçılıkla mücadele misyonu hakkında bilgi veren İnceciköz, “2018 yılında Sayın Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’un talimatıyla, özellikle ülkemizden yurt dışına kaçırılmış eserlerin ülkemize iadesi ile ve ülkemizden eserlerin yurt dışına kaçırılmaması ile ilgili bir Kaçakçılık Dairesi Başkanlığı kuruldu. Genel Müdürlüğümüz bünyesinde. Oldukça da kapsamlı ve güzel işler başardılar bugüne kadar birçok eserimizi ülkemize geri getirdik. Ciddi manada da kaçakçılıkla mücadele politikalarını sahada başlatmış olduk. Bu kapsamda baktığınızda biz bakanlık olarak, ülke olarak bizim bu kültür hazinelerimizin korunması ve ülkemizde kalması için bu kadar mücadele ederken, hem 1970 yılında ülke olarak imzaladığımız UNESCO sözleşmemiz gereği hem de kanunumuz gereği gayri yasal. Bakanlık olarak gerekli çalışma ve takibi yapıyoruz” dedi.