Fazla kiloyla birlikte gelen gizli tehdit!

Obezite ve Kanser Arasındaki İlişki Üzerine Uzmanından Uyarı!

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Atakan Topçu, obezitenin sadece estetik veya kilo sorunu olmadığını, aynı zamanda vücut sistemlerini derinden etkileyen kronik bir hastalık olduğunu belirtti. Obezitenin hücre DNA’sına zarar veren insülin direnci ve kronik inflamasyon gibi mekanizmalarla kanser gelişimini tetikleyebileceğini vurguladı. Özellikle meme, kolon, rahim, böbrek ve pankreas kanserlerinin obez bireylerde daha sık görüldüğünü dile getirdi.

‘OBEZİTE, KANSER GELİŞİMİNDE RİSK FAKTÖRÜ’

Obezitenin Dünya Sağlık Örgütü tarafından anormal veya fazla yağ birikimi olarak tanımlandığını ifade eden Doç. Dr. Atakan Topçu, obezitenin vücut kitle indeksi 30 ve üzeri olan bireylerde görüldüğünü belirtti. Obezitenin, kanser gibi ciddi bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini ve risklerinin arttığını söyledi. En az 13 kanser türünde obez bireylerde riskin belirgin şekilde arttığını belirtti ve bu türler arasında meme, kolon, rahim, böbrek ve pankreas kanserlerinin öne çıktığını dile getirdi.

‘DNA’YA ZARAR VERİP TÜMÖRÜ BÜYÜTEBİLİYOR’

Obezitenin sürekli bir iltihaplanmaya yol açarak hücreleri yıprattığını vurgulayan Doç. Dr. Topçu, obezitenin kronik inflamasyona ve DNA hasarına neden olabileceğini belirtti. Ayrıca insülin direncini artırarak, büyüme faktörleri salgılayarak tümör gelişimini teşvik edebileceğini ifade etti. Obezitenin sadece kanserin ortaya çıkma riskini artırmadığını, var olan kanserin kötüleşmesine de neden olabileceğini söyledi.

‘TEDAVİ SÜRECİNİ DE OLUMSUZ ETKİLİYOR’

Obezitenin kanser tedavileri üzerinde olumsuz etkileri olduğunu belirten Doç. Dr. Topçu, özellikle meme kanseri hastalarında obezitenin tümörün nüksetme riskini artırabileceğini ve tedavi sürecini olumsuz etkileyebileceğini dile getirdi. Bu nedenle ideal kiloda kalmakın sadece kanserden korunmak için değil, tedavinin başarısını artırmak için de önemli olduğunu belirtti.

SAĞLIKLI YAŞAM ALIŞKANLIKLARIYLA RİSK AZALIR

Bireylerin fiziksel olarak aktif olması, kilo kontrolünü sağlaması ve düzenli, dengeli beslenmesi gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Topçu, sağlık bir bütüncül yaklaşımın önemli olduğunu belirtti. Obezitenin önlenebileceğini ve kanser gelişim riskinin azaltılabileceğini söyledi. Obezite ve kanserin ciddi bir halk sağlığı sorunu oluşturduğunu vurgulayarak, önlemlerin küçümsenmemesi gerektiğini dile getirdi.

Related Posts

Akıllı saatlerle ilgili çarpıcı araştırma: Ölçümler beklenenden farklı

Hollanda öncülüğünde yürütülen araştırmada akıllı saatlerin stres düzeyini doğru tespit edemediği ortaya konuldu.

Sürekli şişkin misiniz?

Gaz, şişkinlik, kramp, kabızlık, ishal… Bunlar yalnızca sindirim sistemiyle ilgili değil. Bazen yediğiniz şey değil, yediğinizi parçalayanlar sorumludur: Bağırsak bakterileri. Doğru beslenseniz bile “su bile şişiriyor” hissi geçmiyorsa, sorun sizin değil içinizdeki mikroskobik kalabalığın dengesi olabilir. İşte “disbiyoz” denen durum tam da bu.

Suyun olduğu her yerde bulunabiliyor! Hastalığına karşı klima bakımını ihmal etmeyin

Lejyoner hastalığının, özellikle yaz aylarında suyla çalışan sistemlerde rahatlıkla üreyebildiğine dikkat çeken Gastroenteroloji ve Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Aytaç Atamer, özellikle yaz aylarında klima kullanılan ortamlarda üreme ve yayılma ihtimali bulunan, Lejyoner hastalığına neden olan Legionella bakterisinin bulaşma yolları, belirtileri, risk grupları ve önlenme yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Hekimlerin yükü artarken Bakanlık övündü: ‘OECD’nin iki katı hasta bakıyoruz’

Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayip Birinci, hekimlerin OECD ortalamasının iki katı hasta baktığını belirtirken, sağlık sisteminde birinci basamağın güçlendirilmesi ve randevu sistemindeki aksaklıkların büyük oranda giderildiğini savundu. Birinci, yurtdışına giden doktor sayısından daha fazlasının Türkiye’ye döndüğünü de ifade etti.

Kahvaltıda yiyenin zekası tavan yapıyor! Çinlilerin sırrı, Karatay’ın favorisi, süper besin

Sağlıklı beslenme denince akla gelen ilk isimlerden biri olan Prof. Dr. Canan Karatay, yıllardır beslenme alışkanlıklarımız konusunda ezber bozan önerileriyle dikkat çekiyor. Kendisi, yaşına rağmen dinç ve sağlıklı bir yaşam sürmesiyle de söylediklerinin en büyük kanıtı. Peki, Canan Karatay’ın kahvaltı önerileri neler?

Türkiye’de geçen yıl anne ölüm oranı yüz binde 11,5’e geriledi: En düşük seviye

Sağlık Bakanlığı, 2024’te anne ölüm oranının yüz bin canlı doğumda 11,5’e düştüğünü ve bu değerin Türkiye’de bugüne kadar kaydedilen en düşük oran olduğunu açıkladı. Bebek ve 5 yaş altı ölüm hızlarında da düşüş yaşandı. Açıklamada, bu başarıyla 2025 hedeflerinin aşıldığı belirtildi.