MUSTAFA USTA
(SİNOP) – Eğitim- Sen Sinop Şube Başkanı Musa Uzun, “Okulların artık bahçeleri kapalı ve giriş çıkışları belli. Bu giriş çıkışlarda güvenlik önlemleri alınabilir. Elini kolunu her sallayan, belinde silah, elinde bıçakla herkesin okula girdiği, sınıflara kadar çıkabildiği bir durumla karşı karşıyayız şu anda. Bunların önüne geçilebilir. Yeter ki, siyasi iktidarın bu yönde iradesi sağlam olsun” dedi.
Eğitim- Sen Sinop Şube Başkanı Musa Uzun, İstanbul Eyüpsultan’da yabancı uyruklu bir öğrencinin saldırısı sonucu hayatını kaybeden okul müdürü İbrahim Oktugan için açıklamalarda bulundu. Siyasi iktidarın okullardaki güvenlik önlemleri konusunda iradesi olmadığını belirten Uzun, şöyle konuştu:
“BİZ YETKİLİLERDEN BUNUNLA İLGİLİ ÇÖZÜMLER ÜRETMELERİNİ BEKLİYORUZ”
“İstanbul’da cinayeti işleyen çocuğun uyruğu ile ilgimiz yok çünkü, daha önceki yıllarda daha önceki günlerde de okullarda çeşitli saldırılar oldu. Bu şiddet olayı okullarda uyrukla, yabancı ülke vatandaşı olmasıyla ilgili değil. Okullarda alınmayan güvenlik önlemleri, öğretmenlerin itibarsızlaştırılması, öğretmenlerin ve idarecilerin şehrin mülki amirleri, Bakanlık, cumhurbaşkanlığı tarafından halkın önüne atılması, ‘işlerini yapmıyorlar, 3 ay yatıyorlar yaz tatili yapıyorlar, okula gitmiyorlar’ gibi mesleği aşağılayan, mesleğimizle ilgili iyi fikirler söylemeyen insanlar yüzünden toplumda bir hedef haline getirildik. Bu hedefin en sonunda da ete kemiğe bürünmüş hali de cinayetle sonuçlanıyor. Bir hafta önce yine Samsun’da bir öğretmen arkadaşımız eşi tarafından öldürüldü. Daha önce İstanbul’da bir öğretmen koridorda yürürken bir öğrenci velisi tarafından yumruklandı. Bunlar bir tane iki tane değil artık sistemli bir şekilde bir saldırı var. Bunun önüne geçecek olan da önce Bakanlık sonra da Türkiye Cumhuriyet Devleti. Biz yetkililerden bununla ilgili çözümler üretmelerini bekliyoruz.
“GÜVENLİK ÖNLEMLERİNİN ALINMASI GEREKİYOR”
Biz Eğitim- Sen için, Yusuf Tekin’in geçmişi zaten karanlık. Daha önce bakanlık müsteşarıyken falan yaptıkları, daha sonra bir gecede profesör unvanı verilmesi gibi bir sürü geçmişinde kapalı kapılar ardındaki o cemaatlerle, tarikatlarla ilişkilerle yaptığı işler ortada. Son yaptığı da ortada. Son yaptığı da hiçbir paydaşına, hiç kimseye haber vermeden Milli Eğitim Temel Kanunu’nu değiştiriyor. İtirazları da bir hafta gibi kısa süreye yayarak kanunlaştırmaya başladı. Bu da art niyetli olduğu, iyi niyetli olmadığı, insanların demokrasiyle karşılıklı fikir alışverişiyle, ortak akılla milli eğitimi yönetme gibi bir derdinin olmadığı ortada. Güvenlik önlemi almadan önce bir kere öğretmenlik mesleğini eski güvenilir, toplumdaki saygınlığını geri kazandırmalılar. Buda tabi bir günde, iki günde olacak bir şey değil, sistemli bir şekilde yapılmalı. Onun haricinde de çok kolay bunlar. Her okula birer güvenlik gerekiyor. Okulların artık bahçeleri kapalı ve giriş çıkışları belli. Bu giriş çıkışlarda güvenlik önlemleri alınabilir. Elini kolunu her sallayan, belinde silah, elinde bıçakla herkesin okula girdiği, sınıflara kadar çıkabildiği bir durumla karşı karşıyayız şu anda. Bunların önüne geçilebilir. Yeter ki, siyasi iktidarın bu yönde iradesi sağlam olsun.”